25 Ocak 2012

Bi' 'Onur Mücadelesi' Vardı, Sahi Ne Oldu O'na?

Belediye ile deplasmanlarda yapılan maçlar Fenerbahçe için hep sıkıntılı geçmiştir. Artık bunu söylemekten bıkkınlık geldi ama durum aynen böyle. Geçen sene yine burada Belediye'ye karşı elde edilen galibiyetten sonra bu sene de beklentiler yine büyüktü Fenerbahçe'den.  Ama yine evdeki hesap çarşıya uymadı ve Fenerbahçe sahadan mağlubiyetle ayrıldı. Kötü oynayarak ayrıldı hem de. İyi oynamış veya kötü oynamış, bu sezon işin o kısmı benim pek umrumda değil, çoğu taraftar gibi.

3 Temmuz'dan bu yana yaşanan gelişmelerden sonra, herkes bu sezonu gözden çıkartmıştı ve takım sahaya 'onur mücadelesi' vermek için çıkıyordu. Bu haftaya kadar alınan iyi sonuçlardan sonra o 'onur mücadelesi' fikri herkesin aklının bir köşesindeyken, kötü sonuçlar alındıktan sonra da, yaşanan her şeyi unutup sağa sola saldırmaya başlayan bir kesim vardı maalesef, hâlâ da var gerçi. Aslına bakarsanız, kötü oyun ve mağlubiyete rağmen ben normal maç yazımı yazıp önüme bakacaktım bugün lakin twitter'da gördüğüm birkaç tweet üzerine fikrimi değiştirdim ve maç yazısı yerine böyle genel bir yazı çıktı ortaya.

Ne diyordum? Heh, hadi takımı eleştirirsin, olumsuz yorumlar yaparsın eyvallah, ona kimse ses etmez de, sen çıkıp Aykut Kocaman'a böyle bir ortamda ana avrat küfür edersen, işte o zaman olay farklı boyutlara taşınır. Bu takımda küfür edilecek en en en son isim Aykut Kocaman'dır, artık bazı insanlar şunun farkına varsa, her şey daha güzel olur bence. Bunu sürekli söylemişimdir. Fenerbahçe iki maç kazandıktan sonra "Sen bizim Kocaman gururumuzsun" diye tezahürat yapan adamlar, takım kötü oynayınca, kötü sonuç alınca da böyle küfür edebiliyorlar işte. O yüzden sizlere söyleyecek pek fazla sözüm de yok, bari bırakın da, mümkünse bu sezona 'onur mücadelesi' gözüyle bakan kişilere ayıp etmeyin, yazıktır.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

küfür etmek anlamsız evet, ama kendisinden alex ferguson olmayacağı da aşikar. ibb maçında yaptığı taktiksel hatalar fenerbahçe'nin sonunu getirdi. caner sol bek oynayacak adam değil, mehmet topuz'un 86dk sahada kalması hayret verici bir olaydı. geriye koşmaktan bile acizdi.

maç 3-1 olmuş. yenileceksin, belli. takım ışık vermekten uzak ve geriye koşmaktan aciz. recep niyaz'ı 86. dakikada oyuna almak doğru mu? 4 dakika şans vermek dalga geçmekle eş değer oldu. bu çocuğun ya da diğer gençlerin oyuna ısınmaları için artık daha uzun süreler almaları gerekir.

bu maçın gösterdiği tek şey aykut kocaman'ın ne kadar kötü bir teknik direktör olduğudur. karakterine ya da yaptıklarına saygı duyuyorum, bu durumda takımın başında kalması büyüklüğünü gösterir. bu yüzden saygı duyulması gereken bir adam. ama bu kötü bir td oduğunun üzerini örtmüyor ne yazık ki.
saygılar.

Adsız dedi ki...

Sanki memlekette elini salladığında Alex Ferguson'a çarpıyor. Daha bu hafta senelik teknik direktör sirkülasyonunu yaşadık. Elimizde genç ve şimdilik başarılı bir hoca var. Üstelik çok efendi ve çok sağlam karakterli birisi bu hoca. Yanlış hatırlamıyorsam galibiyet oranı da çok yüksek.

İbb maçında berbat yönetti takımı, doğrudur. Takım da ayrıca berbattı. Lakin bu adamın taktiksel değişiklikleri ile kaç maç kazandığını unuttunuz mu hemencecik?

Harika bir teknik direktör elbette değil. Henüz. Ama sabra ne oldu? Çok mu zor hocam hata yap ama öğrenmeye devam et demek.

Kanıtlamadı mı bu adam geçen sene bu işi yapabileceğini? Transfer etmek istediği adamlar ile oynatmak istediği futbolu anlatamadı mı hala?

2 senedir takım sürekli mi ibb maçındaki gibi oynadı? Hayır. Gayet "şahane" de oynadığımız maçlarımız var.

Diyeceksiniz ki Fenerbahçe takımı her zaman başa oynar, teknik direktörüne bakmaksızın. Yok öyle bir şey. Bunu son 6 sene de defalarca gördük. Löw, Zico,Daum ve Daum, Aragones ve Aykut Hoca... aralarındaki dağlar kadar farkları unutmayalım ve hocamıza birazcık güvenelim.

Biz de yerin dibine batırdığımız Löw bugün Avrupa'nın en saygın teknik adamlarından birisi...Adı Mourinho sonrası Madrid için geçiyor. Herşeyi bilmeyelim biraz.

Maç maç hatalar, denemeler, başarısızlıklar olabilir. Ama teknik adamlık proje işidir. Uzun vadelidir. Öyle olmalıdır. Aykut Hoca'nın projesi de vardır. Öyle Daum gibi günü kurtaran bir yapısı da yoktur.

Bakın, Ziegler, Caner li defans çöktü. Fakat nereden biliyorsunuz bunu şu anda denemenin yarın bir play off maçında denemek zorunda kalmaktan daha iyi olmadığını?

Aykut Hoca mevcut teknik adamlarımız içerisinde işine en çok saygılı olan ve en çok çalışkanlaırndan birisidir. Üstelik öğrenmeye de çok açık. Bunu defalarca kanıtladı. Bİr çok hatası vardır fakat hızla öğrenmektedir de aynı zamanda.

Lütfen sabır biraz. Ben bizim başımızda teknik direktör becerileri müthiş olmayan ama kendini geliştiren, işini hep daha iyi yapmaya çalışan böyle birisinin olmasından son derece memnunum.

Biraz sabır ve destek onun da rahatlaması anlamına gelecektir. Bu da sahaya yansıyacaktır.

Ve son olarak, bence gayette iyi bir teknik direktördür Aykut Hoca. İşin sadece teknik ve taktikten ibaret olmadığını hatırlamak lazım.

Adsız dedi ki...

Normal şartlar altında ışık vermemesi problem olur ama dün gelmedi başımıza Aykut Hoca. O ışığı da 2 yılda gözümüze sokmadı mı yani? Üstelik başımızdaki belayı da unutmamak lazım.

Aykut Hoca'ya küfür etmek 'anlamsız' mı? En kibar tabirle aşağılık bir hareket bu. Fenerbahçe taraftarına yakışmayan bir hareket.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...