13 Mayıs 2012

Canınız Sağolsun

14 Mayıs 2006, 16 Mayıs 2010, 12 Mayıs 2012... Altı sene içerisinde son haftada kaçan üç şampiyonluk. Kaçan bu üç şampiyonluğun ikisi taraftarı derinden üzdü elbette ama 12 Mayıs 2012'de kaçan şampiyonluk diğerlerinden epey farklıydı. Bu sefer maçın sonunda olması gerektiği gibi takım tribünlere çağrıldı ve bütün futbolcular ayakta alkışlandı, olması gerektiği gibi...

12 Mayıs 2012 günü kaçan şampiyonluktan sonra gerek televizyonları başında, gerekse de statta bulunan taraftarların gözünde 3 Temmuz tarihinden bu yana yaşanan onca şeye rağmen takımın verdiği onur mücadelesinin getirdiği bir gurur vardı insanların gözünde. Bazen o formanın maç sonunda sırılsıklam olması galibiyetlerden, şampiyonluklardan kat be kat önemlidir. Dün akşam, böyle bir ortam vardı Saracoğlu'nda.

Ancak taraftarın takımı alkışlaması, bağrına basması bir yana dursun, hem maçtan önce hem de maçtan sonra polisin taraftarlara gösterdiği muammele için söylenecek çok fazla şey var. Maçtan önce stada girmek için sıra beklerken insanların Maraton tribününün orada biber gazına maruz kalması ve sağa sola kaçışması gözümden gitmiyor hiç. Aynı tablo maçın sonunda da yaşanmıştı maalesef. Maçtan sonra da çok farklı bir tablo yoktu yani. Yine sağa sola kaçışan bir sürü insan vardı. Her şeyden önemlisi, bu kaçışan insanların arasında küçük küçük çocuklar vardı maalesef. O insanları görünce kendimi şanslı hissettim. Zira biraz daha stattan geç çıksam, belki ben de o biber gazına maruz kalabilirdim.

Öte yandan şunu da belirteyim. Muhtemelen bu olaylardan sonra Fenerbahçe kulübüne seyircisiz oynama cezası verilecek. Şayet verilirse; yönetimin derhal bu cezaya itiraz etmesi gerekir. Çünkü bu olayların tek sorumlusu güvenlik güçleridir. Yaşanan olaylarda Galatasaraylı oyunculara hiçbir şekilde zarar verme amacında değildi taraftar. Bu bağlamda yönetimin yapacağı açıklamayı da merak etmiyor değilim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...