10 Mart 2011

Şampiyonlar Ligi'nin Yeni Yüzleri : Schalke 04 & Shaktar & Tottenham

Şampiyonlar Liginde ikinci tur rövanş maçlarının bir kısmı Salı günü ve dün oynan maçlara sahne oldu. Önümüzdeki hafta da geri kalan maçlar oynanacak ve çeyrek final'e yükselen takımlar net bir biçimde ortaya çıkacak. Eldeki maçları, yani bu hafta oynanan maçlardan yola çıkarsak, ikinci tur rövanş maçlarının ilk ayağı ciddi sürprizlere sahne oldu demek mümkün. İkinci tur maçlarında Barcelona - Arsenal eşleşmesini bir kenara koyup değerlendirdiğimiz de, diğer eşleşmelerde ortaya çıkacak sonuçların bazıları "sürpriz" niteliğini taşıyor net bir biçimde. Arsenal maçını ayrı tutmamın nedeni, orada ortaya çıkabilecek iki ihtimalinde sürpriz olmayacağından kaynaklanıyor yani.

Şüphesiz ki en önemli sürprizi başlıkta da yazdığım gibi, ; Schalke, Shaktar ve Tottenham gerçekleştirdi. Öncelikle Schalke'yi ele alalım. Şöyle bir şey var ; benim gözümde Arsenal neyse, Schalke'de o'dur. Biraz geriye gidecek olursak, esasında ben Schalke'nin düştüğü gruptan çıkabileceğini bile tahmin etmiyordum doğrusunu söylemek gerekirse. Nedeni ise ortada ; takımın bu sezon içinde bulunduğu vaziyet ortada ve bu durumda Şampiyonlar Liginde başarının gelmesi bayağı bir mucize olacaktı ve sürpriz bir şekilde Schalke bunu gerçekleştirdi ve çeyrek final'e kadar gelmeyi başardı Şampiyonlar Liginde. Takım gruptan çıkmayı garantiledikten sonra merak edilen konu, ikinci tur'da Schalke'nin kiminle eşleşeceğiydi. Açık söyleyeyim, ben kura çekimi esnasında Barcelona, İnter veya Milan'ın düşeceğini düşünüyordum ama Valencia çıktı kurada ve bu eşleşmeden sonra twitter'da "Lokum gibi kura" benzetmesini yapmıştım ve hakikatten de öyleydi. Sonrasını biliyorsunuz zaten, Schalke Valencia'yı ikinci maçtaki şahane oyunuyla eledi. Çeyrek finalde Schalke'nin ayarında bir takım düşerse yine eşleşmede, -Tottenham veya Shaktar gibi- yarı final sürpriz olmaz kesinlikle.

Shaktar ise Roma'yı leyerek çeyrek finale adını yazdırmayı başardı dün akşam. Shaktar için öncelikle şöyle bir durum var ki ; takımın bu noktaya kadar gelebilmesinde Lucescu'nun etkisi oldukça fazla. Zira Lucescu'nun hemen hemen bugüne kadar çalıştırdığı çoğu takımda ya Avrupa Kupalarında, ya da kendi liginde mutlaka başarıya ulaşabiliyor. 2009 yılında İstanbul'da oynan Uefa Kupası finalinde gelen kupanın ardından, şimdi de Şampiyonlar Liginde çeyrek final deneyimini tadacaklar.

İkinci tur rövanş maçlarının ilk ayağında sürprizi gerçekleştiren son takım ise Tottenham... Eşleşmeler sonrasında Tottenham'ın Milan ile eşleşmesi başlı başına bir talihsizlik olarak görülüyordu aslında. Zira her ne kadar Premier Lig'de iyimücadele eden bir ekip olsa da, Tottenham tarihinde ilk defa Şampiyonlar Liginde boy gösteriyordu. Bunun yanında Milan'ın bu sezonki mevcut konumunu ele aldığımızda Milan'ın rahat rahat turu geçeceğini düşünüyordum. Ama tabii her zaman umulan şey gerçekleşmiyor ve Tottenham ilk maçta San Siro'da attığı bir golle ve skor avantajı ile ikinci maçta kendi evinde 0-0'a yatınca onlar da çeyrek finalin yolunu tuttular.

İkinci tur rövanş maçlarının ikinci ayağında ise, ilk ayakta olduğu gibi pek fazla sürprizle karşı karşıya kalacağımızı da sanmıyorum açıkçası. Bunun en temel nedeni, takımların Şampiyonlar Liginin "demirbaş" diye tanımladığımız takımlardan oluşmasından kaynaklanıyor. Belki Marsilya'nın sürpriz gerçekleştirme olasılığı olabilir ama, o da çok zor görünüyor şu aşamada...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...