8 Mart 2011

Gençlerbirliği 2-4 Fenerbahçe

Maçtan önce rakipten değil de, Ankara'daki hava şartları beni çok korkutuyordu, ama neyse ki herhangi bir sürpriz gerçekleşmedi ve Fenerbahçe bu maçı kazanarak, Pazar günü Trabzonspor'a kaptırdığı liderliği tekrar ele geçirdi.

Fenerbahçe'de ligin ikinci yarısı itibariyle gözle görülür derecede büyük bir yükseliş olduğu ortada, bunu birçok kez söyledik. Ligin ikinci yarısında maçların genelde ilk yarım saatlik bölümünde rakibi aşırı derecede baskıya boğan ve bu baskı sonucu skor avantajını sağladıktan sonra rakibin temposuna göre hareket eden bir takım görüntüsü içerisine büründü genel olarak Fenerbahçe. İlk yarım saat dedik ama, Kasımpaşa maçıyla birlikte bu maçta da benim dikkatimi çeken nokta ; bu baskılı oyunun süresinin azaldığı yönünde. İkinci yarının başlarında bu süre 30 dakika dolaylarındayken, son iki maçtır bu süre 20 dakika dolaylarına çekildi. Bu durumun böyle olmasında takımın fizik gücünün belli bir düşüş içerisine girmiş olmasının etkisi de olabilir belki.

Bu maçta da tıpkı ligin ikinci yarısındaki hemen hemen her maçta olduğu gibi, bu maça da baskılı başladı takım. Bu baskının takıma getirisi, ilk 25 dakikada atılan iki gol olarak geri döndü. Şunu da söylemek gerekir ki ; atılan bu iki golde kaleci Serdar'ın çok ciddi bir etkisi vardı bence. İlk golde Lugano'ya bir nevi asist yaptı ve ikinci golde de Niang'ı ceza sahası içinde düşürmesi sonucunda Fenerbahçe penaltı kazanmıştı.

Fenerbahçe skor avantajını yakaladıktan sonra, ligin ilk yarısında takımın yaşadığı en önemli sıkıntılardan birisi olan ve puan kayıplarının yaşanmasının en önemli nedenlerinden "skoru koruyamama" psikolojisi tekrar hortladı bu maçın belli bölümlerinde. Skor 2-0 olduktan, ilk yarının sonuna kadar olan süreçte Fenerbahçe hakikatten çok kötü mücadele etti, oyun disiplininden koptu adeta. Gençlerbirliği 2-2'yi bulduktan sonra, ikinci yarıda Aykut Kocaman'dan orta saha bölgesine Cristian takviyesi geldi hemen. Ki bu hamle, Fenerbahçe'nin bu maçı kazanmasında çok önemli bir etki yarattı diyebilriim. Zira ağırlaşan hava şartlarıyla beraber, Fenerbahçe'nin orta saha direncini kaybetmeye başlamıştı ve ibre Gençlerbirliği'ne kaymaya başlamıştı bu süreçte.

Yapılan hamlelerin yanında gelen goller Fenerbahçe'de yine bir rahatlamaya yol açtı hâliyle. Gençlerbirliği'de oyundan düştükten sonra orta saha mücadelesi şeklinde geçen bir maç izledik açıkçası. Burada bir de aklıma gelmişken sözü Kasımpaşa maçının yazısında olduğu gibi yine Volkan'a getirmek istiyorum. Son iki haftadır savunmanın bocaladığı anlarda çok iyi kurtarışlara imza atabiliyor, dün akşam kazanılan maçta bence Volkan'ın payı yine oldukça fazlaydı kesinlikle.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...