15 Şubat 2011

Fenerbahçe 2-0 Kayserispor

Sevgililer gününde Fenerbahçe'nin oynadığı maçlar hep bambaşka bir havada geçmiştir genelde. Geçmiş yıllara baktığımızda bu tarihte alınan farklı galibiyetler, taraftarın gözünde farklı bir gün olarak akılda kaldı. Yakın zamanda Aragones döneminde alınan 7-0'lık Hacettepe galibiyeti benim unutamadığım maçlardan birisidir mesela. Bu maçında farklı bir atmosferde oynanacağı kanısındaydım ve beklediğim gerçekleşti ve Fenerbahçe iki farklı galibiyet ile Kayserispor'u yendi.

Maç özeline girmek gerekirse de ; maç öncesinde Emre'nin sakatlığı orta saha için büyük bir handikaptı ve rakipte Kayserispor olduğu için o bölgede büyük sıkıntılar yaşayacağımızı düşünüyordum ama Aykut Kocaman'ın kadro tercihinde Mehmet Topuz'u Selçuk ile birlikte o bölgede görevlendirmesi ve Mehmet Topuz'un oynadığı şahane oyun, o yokluğu hissettirmedi pek fazla. Maça baskılı başladı Fenerbahçe ve ilk dakika itibariyle iyi alan daraltan, orta sahada rakibe üstünlüğünü kabul ettirmiş bir takım vardı. Golün erken gelmesiyle orta sahadaki baskılı oyun Kayserispor'un direncini de kırmıştı ve ilk yarı boyunca oyun Fenerbahçe'nin kontrolü altında geçti.

Bu maç için alınacak skordan sonra en önemli ikinci şey ise Lugano'nun bu maçtaki oyunuydu elbette. Zira önümüzdeki hafta Beşiktaş maçı var ve Lugano'nun kart görmesi demek, cezalı duruma düşmesi anlamına geliyordu. Kayserispor'un bunu fırsat bilerek Zalayeta ve Ambrat ile Lugano'nun üzerinden hücum etmeye kalkıştılar ama burada Yobo'nun performansı çok önemliydi ve o da görevini çok iyi yaptı bu maç için.

İkinci yarıya gelecek olursakta ; ikinci yarıda tempo biraz daha artmıştı. Lugano ile gelen ikinci gol, maçı Fenerbahçe için bir nevi maçın sonu noktasına getirmişti. Daha sonrasında Kayserispor'un oyundan düşmesiyle, bunun ardından Aykut Kocaman'ın takım direncini arttırmak amacıyla yaptığı Cristian hamlesi çok yerindeydi ayrıca. Direnç demişken, Fenerbahçe'de ikinci yarı itibariyle takımın genel fizik gücü olarak bir yükseliş içerisinde olduğunu söylememiz mümkün. İlk yarı boyunca 70-75. dakikalardan sonra belli bir düşüş meydana geliyordu fakat ikinci yarı boyunca bu sorun ortadan kalkmış gibi görünüyor.

Son olarak bir de Özer Hurmacı'ya değinmek lazım. zun bir aradan sonra ilk 11'de maça başladı ve fizik olarak takımdan çok geride olmasına rağmen iyi oynadı, elbette maçta bu fiziksel yetersizliğin ön plana çıktığı anlar oldu lakin iyi bir başlangıç yaptı diyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...