26 Mayıs 2011

Bu Sefer Aynı Şey Olmadı

Kişisel nedenlerden dolayı son birkaç gündür blogla olan ilişkim baya bir kesilmişti. Aslında sırf blogla değil, internette de fazla zaman geçiremiyorum ne yazık ki bu aralar.  Benim blogla ilgilenemediğim zaman zarfında elbette bir ton gelişme yaşanadı ve bana sorarsanız bu gelişmelerden en önemlisi, Fenerbahçe'nin şampiyon olmasıydı.
Ankaragücü maçından sonra şampiyonluğun geleceğine inancım bir kat daha artmıştı ve şampiyon olacağımızdan hiç şüphem yoktu benim. Ama yine de aklımın ucunda her Fenerbahçe taraftarında olduğu gibi "Acaba bu sene de mi kaybedeceğiz?" düşüncesi hakimdi. Bu konuda dürüst olmak lazım. Ancak Aykut Kocaman ve futbolcular bunları bir kenara koyup, Sivas'tan şampiyon olarak döndüler ve 2007 yılında gelen şampiyonluktan sonra tam 4 yıl aradan sonra Fenerbahçe ligi şampiyon tamamladı.

Sezon başında Aykut Kocaman'ın takımın başına gelmesine ve bu doğrultuda yapılan transferlere sallayan bir güruh vardı. Ancak şimdi görüyorum ki, o dönem ve sezon içerisinde Aykut Kocaman'a sallayanlar, şimdi şampiyonluğa daha çok seviniyorlar. Bu çok garip bir şey açıkçası.

Ben Aykut Kocaman'ın takımın başına geldiği ilk gün, her ne olursa olsun, takım nasıl sonuçlar alırsa alsın, Aykut Kocaman'ın arkasında durulması gerektiğini savunmuştum ve takım yapılan transferler ile bir değişim sürecine girmişti o ara. Ancak birkaç maç sonra çatlak sesleri duyulmaya başlanmıştı ve "Aykut Kocaman bu işi bilmiyor"cuların sayısı aniden artmıştı. Takım için öyle bir maç vardı ki, o maçın ardından futbolcuların da dediği gibi, o maçın ardından Fenerbahçe ayağa kalkmıştı artık ve şampiyonluğa yürümeye başlamıştı yavaş yavaş. O maç, Yeni Malatyaspor maçıydı herkesin tahmin ettiği gibi.

İkinci yarıda takımın yakaladığı çılgın form grafiğine rağmen sezon sonu ikili averaj sayesinde şampiyonluğun gelmesi de biraz ilginç. Ama bu takımın 9 puan geriden gelip şampiyon olduğunu unutmayalım. Özetle ; Tebrikler Aykut Kocaman, Tebrikler Fenerbahçe!

Ve O Gün
O kadar yazmışken, şampiyonluk kutlamalarının yapıldığı günü yazmazsam olmaz. Şampiyonluğun dört yıl aradan sonra gelmesiyle artık tüm Fenerbahçeliler sokaklara dökülmüştü. Ve tabii ben de hem Sivasspor maçından sonra hem de ertesi günü Bağdat Caddesinde ki ve stattaki kutlamalarda yerimi almıştım.

 Bu açıdan kendimi çok şanslı hissediyorum doğrusu. Özellikle stattaki kutlamalar gerçekten görülmeye değerdi. O gün stad'a gelemeyen taraftarlar cidden çok şey kaçırdı çok. Tabii bu kutlamaların bir bedeli vardı benim için. Bu iki günlük kutlamanın faturası bana iki ayağımın da ertesi gün su toplamasıyla beraber geri dönmüş oldu. Ama olsun, ona rağmen mutluyum.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...